22 Şubat 2017 Çarşamba

ABD’de ‘Göçmensiz Bir Gün’ Protestosu


Perşembe günü düzenlenen ‘Göçmensiz Bir Gün’ protestoları nedeniyle ABD'de bazı okul ve iş yerleri kapandı. Ülke çapında göçmenler, ekonomiye kattıkları değere dikkat çekmek amacıyla okula, işe ve alışverişe bir günlüğüne gitmedi. Pew Araştırma Merkezi’ne göre otel ve restoran sektöründeki istihdamın yüzde 9’u kayıt dışı göçmen işçilerden oluşuyor. ABD çapında ise en az 11 milyon kayıt dışı insan var ve bu kişilerin işçi olarak örgütlendiklerinde açığa çıkan enerjileri hayli dikkat çekici.

Protestolar, Trump’ın göçmen karşıtı politikaları içinde yer alan ABD ve Meksika sınırları arasındaki duvarı genişletme isteği, Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerin vatandaşlarına seyahat engeli girişimi ve Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) memurlarının, yaptığı baskınlarla yüzlerce kayıt dışı göçmeni gözaltına alarak ülkedeki göçmenlerin yüreğine korku salan icraatlarına karşı bir yanıt teşkil ediyor. Aslında bu tür baskınlar yeni değil. ABD tarihinde önceki başkanlara kıyasla kayıt dışı göçmenlerin en fazla ülkeden sınır dışı edildiği dönem, Obama dönemi oldu. Ancak bu düzeyde bir direniş, ülkeyi kasıp kavuran 2006’daki göçmen protestolarından bu yana ilk defa görülüyor.

Pazartesi günü, Milwaukee’de yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı ‘Göçmensiz Bir Gün’ sloganıyla büyük bir yürüyüş düzenlendi. Perşembe günü ise ülke çapında binlerce kişi aynı sloganla benzer protestolar gerçekleştirdi. Büyük şehirlerden küçük kasabalara kadar birçok yerde kitleler halinde göçmenler Trump’un yabancı düşmanı politikalarını protesto etmek için sokaklara çıktı. Bazı işverenler o gün kapılarını dayanışma amacıyla kapalı tuttu. Bazılarıysa çalışan kimse olmadığı için işyerini kapamak zorunda kaldı. Bunlar arasında en dikkat çekeni ülke çapındaki McDonalds şubeleri oldu. Washington’daki yüksek tabaka bile protestolardan etkilendi. Pentagon’da göçmen işçiler iş bıraktığı için çoğu restoran o gün kapalı kaldı.

Protestolardan eğitim de nasibini aldı ve binlerce öğrenci ders yerine eylemlere katıldı. Bu, ülke çapında yüzlerce lise öğrencisinin Trump’un politikalarına karşı okul boykotu için örgütlenmesinden sonra oldu. Perşembe günü Trump’un siyasetine politik bir tavır olarak ülke çapında binlerce lise öğrencisi okullara gitmedi. New York, Brooklyn’deki Sunset Park Lisesinden yüzlerce öğrenci yürüyüşe katıldı. Benji Marin isimli bir öğrenciye göre öğretmenleri, eylem gerekçelerini anlayışla karşıladı ve öğrencileri cesaretlendirdi. Michigan, Grand Rapids’de de çoğu öğrencinin okula gitmemesi nedeniyle okul bölgesi adeta kar tatili gibi boştu. Diğer yandan insanlar evlerinde de kalmadı, sokaklara çıktı ve büyük şehirlerin çoğunda protestolar düzenlendi. O gün, bir sanat müzesi de dayanışma gösterdi. Massachusetts’deki Wellesley College Davis Museum, göçmenler tarafından bağışlanan veya yapılan sanat eserlerini protestolara dikkat çekmek amacıyla sergiden kaldırdı ve bu sanat eserlerinin olduğu yerlere üzerinde, “Bir göçmen tarafından yapıldı” yazan etiketlerle siyah kumaşlar örttü.

Bu son eylemler, Trump’a karşı gerçekleştirilen 21 Ocak’taki kadınların protestolarından havaalanlarındaki dayanışma gösterilerine kadar bir dizi hareketlilikten sonra gerçekleşti. ABD halkı, ezilenlerin yanında ve Trump’ın karşısında yer alarak gösteriler düzenliyor. Bu eylemlerin güç kazanması ve kapitalizmi can evinden vurması için greve çıkanların sayısının daha da artması lazım. Trump’a karşı grevler örgütleme, işçi sınıfını harekete geçirme ve muhalefetin yanında işçilerin ağırlığını koyma konularında sendikalara önemli sorumluluklar düşüyor. Bizler ise geçmişte binlerce kayıt dışı göçmenin sınır dışı edilmesini emreden ve denetleyen Demokrat Parti’den bağımsız olarak örgütlenmeliyiz. Hep birlikte işçi sınıfı, göçmenler, gençler ve kadınlar Trump’ın politikalarını boşa çıkartacak güçteyiz. Yaşadıklarımız sadece başlangıç.

Ç.N. : Bu makale, 16 Şubat 2017 tarihinde www.leftvoice.org adresinde ‘Nationwide #DayWithoutImmigrants Shuts Down Businesses and Schools’ başlığı ile yayınlanmıştır.
You can read the original text from here : 
http://leftvoice.org/Nationwide-DayWithoutImmigrants-Shuts-Down-Businesses-and-Schools


Çev. : İlyas Coşkun

16 Şubat 2017 Perşembe

Andrew Puzder’in emek dostu olmadığını gösteren 9 neden

Kenneth Quinnell


ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump Çalışma Bakanlığı görevi için, Hardees ve Carl’s Jr. fast food zincir mağazalarının sahibi olan şirketin CEO’su Andy Puzder’i aday gösterdi. Puzder’in adaylığı ise Trump’un tüm çalışanların temsilcisi olacağı vaadinden caydığını gösteriyor. Aşağıdaki dokuz madde, Puzder’in emekçilerin neden dostu olmadığını ortaya koyuyor.

1- Puzder’in 2015 yılında, bir günde kazandığı para (17.192 $), tam zamanlı çalışan bir işçisinin bir yılda kazandığından (15.130 $) daha fazladır.

2- Puzder, fazla mesailer için yöneticilere ödeme yapma fikrine katılmamaktadır. Fazla mesai ücreti ödenmesinin onları abartılmış birer yönetici yapacağını, “sahiplik” ve “saygınlık” duygusundan uzaklaştıracağını iddia etmektedir. Puzder’e göre “Çoğu işveren için dengelemeye dikkat edecekleri başka bir ek düzenleyici maliyet oluşacaktır. İşçiler için ise bu ödemeler bir sıçrama tahtası olmak yerine orta sınıfa geçişte bir başka engel teşkil edecektir.”

3- Puzder, Müteşebbis Ağı olarak bilinen bir kurumun üyesidir. Bir grup CEO’yu biraraya getiren bu kurum muhafazakar bir çalışma programını savunmaktadır ve sendika karşıtı faaliyetler yürüten Richard Berman ile işbirliği içindedir.

4- ‘Fight for $15’ kampanyasının, asgari ücretin artırılması çağrısına Puzder “Birçok restoranın kapanacağını göreceksiniz. Eğer 15 $ asgari ücret ödemek zorunda kalırlarsa kar sağlayabileceklerini düşünmüyorum. Eğer artış olursa, ülke çapında yıkıcı sonuçları olacak” diyerek itirazını dile getirmektedir. Diğer yandan araştırmacılara göre saatlik asgari ücretin 15 $’a doğru yükseltildiği Seattle’da bu artış düşük ücretli çalışanlara destek olurken işletmelerin kapanmasında dikkate değer bir artışa neden olmamıştır.

5- Puzder; Ulusal Çalışma İlişkileri Bürosunun, şirketlerin sistem üzerindeki kontrolünü ve sözleşmeli veya geçici işçi çalıştırarak işyerinde iyileştirme yapma konusunda çalışanlarla görüşme yapmaktan kaçınmasını zorlaştıran son aldığı karara karşı şiddetli bir muhalefet sergilemektedir.

6- Puzder, asgari ücretli işlerin büyük oranda ilk defa iş piyasasına giren gençler tarafından tercih edildiğini öne sürmektedir. Bu sav, asgari ücretli işlerde tecrübesiz veya aile geçindirmeyen kişilerin çalıştığı yanlışına dayanmakta ve asgari ücret artışı için yapılan girişimleri boşa çıkartmayı hedeflemektedir.

7- Puzder, işçileri makinelerle yer değiştirmek istemektedir. Ona göre makineler, “her zaman kibar, ikna kabiliyeti yüksek, asla tatil yapmaz, geç kalmaz veya kaza geçirmez, yaş, cinsiyet veya ırk ayrımcılığı yapmaz.”

8- Puzder, işçilere yaşanabilir bir ücret ödemek yerine federal hükümetin işverenlerden istediği yoksulluk düzeyi üzerinde ücret ödemesi sorumluluğunu kaldırmak için gelire uygulanan vergi indirimi programının (EITC) geliştirilmesini savunmaktadır. NELP’den Judy Conti bu yaklaşımı “şirket refahının bir biçimi” olarak yorumlamaktadır. Bu öneriyi eleştiren Conti, “Tam zamanlı çalışan bir işçi EITC’e ihtiyaç duymamalıdır. Mufahazakar işverenlerin düşük ücretli işler için federal bir sübvansiyonun, şirketlerin daha fazla ödeme yapması yerine yurttaşların vergilerinden tahsil edileceğini söylemesi oldukça şok edici ve net bir şekilde ikiyüzlülüktür” diyerek eleştirmektedir.

9- Şirketinin reklamları cinsiyetçi olarak yaygın bir şekilde eleştirilen Puzder, “Reklamlarımızı beğeniyorum. Bikinisiyle hamburger yiyen güzel kadınlar gayet hoş. Bence bu oldukça Amerikalı” sözleriyle savunmaktadır.

Ç.N : Puzder’in aday olarak ilan edilmesinden sonra ülkede, Fight for $15 dayanışmasının başını çektiği bir dizi protesto, imza kampanyası, gösteri, vb. düzenlendi. Süreç içinde sokaktaki bu ciddi muhalefete Puzder’in geçmişte, evinde kayıt dışı göçmen işçi çalıştırdığı ve eski eşine, evlilikleri sırasında şiddet uyguladığı yönündeki iddialar da eklendi. Son süreçte kendi partisinin de sırtını döndüğü Puzder, Senato’daki Cumhuriyetçilerin desteğini yitirdi ve 15 Şubat günü adaylıktan çekildiğini açıklamak zorunda kaldı. Yukarıdaki yazı, Puzder’i koltuktan eden Amerikalı işçilerin duyduğu öfke ve itirazların bir derlemesi ve özeti olması nedeniyle önem teşkil etmektedir.

Bu makale, 19 Aralık 2016 tarihinde ve www.aflcio.org adresinde yayınlanmıştır.
You can read the original text from here: http://www.aflcio.org/Blog/Political-Action-Legislation/9-Reasons-Why-Trump-s-Secretary-of-Labor-Pick-Andy-Puzder-is-No-Friend-of-Working-People 

Fotoğraf aşağıdaki adresten alınmıştır.
The photograph is taken from following link.
www.diversityinc.com/news/fast-food-workers-protest-trumps-labor-secretary-nominee/ 

Çev: İlyas Coşkun